
-
-
Arçelik, Tam 70 Yıldır "Teknolojiyle Hayatın Kalbinde" [Sponsorlu İçerik]
Ev teknolojileri sektörünün köklü markası Arçelik, Türkiye’nin dört bir yanına yayılan tüketicilerinden aldığı güçle bu yıl 70’inci yılını kutluyor. 70 yıldır tüketicilerin hayatlarını kolaylaştıran ürün ve hizmetler sunmak için çalışan marka, “Teknolojiyle Hayatın Kalbinde” söylemiyle markanın dönüşümünü ve geleceğe bakışını yansıtan kapsamlı bir 70. Yıl İletişim Kampanyası başlattı. Arçelik’in yenilikçi vizyonu ve teknoloji konusundaki liderliğini öne çıkaran kampanyada modern yaşamın hızına uyum sağlayan Arçelik ürünlerinin, kullanıcıların hayatını ne denli kolaylaştırdığı ve tüketicilere nasıl değer kattığı samimi ve dinamik bir dille aktarılıyor. Kampanyada, 70 yıldır Türkiye’nin dört bir yanında, evlerin ve yaşamların vazgeçilmez parçası olan Arçelik ürünlerinin kalplerdeki yeri vurgulanıyor. Arçelik’in yenilenen marka söylemi, marka konumlandırması ve görsel dünyasını tüketicilere tanıtan 70. Yıl İletişim Kampanyasının kreatif süreçleri ve stratejisinin arkasında Arçelik’in çatı ajansı Sharpcake yer alıyor. Sharpcake aynı zamanda Arçelik’in ana iletişim stratejisine, marka konumlandırma çalışmalarına ve yaratıcı iletişim projelerine de yön veriyor. Yeni stratejisi ve görsel kimliğiyle birlikte 70. yılına adım atan Arçelik, kampanya kapsamında imaj filminin yanı sıra, açık hava, sosyal medya, kreatif teknolojiler, dijital uygulamalar, mecra iş birlikleri, radyo, etkinlikler ve aktivasyonlar gibi pek çok mecra ve iletişim aracıyla tüketicilerin kalplerine dokunmayı hedefliyor. Kampanyanın dikkat çeken bir diğer unsuru ise Arçelik’in sevilen marka karakteri Çelik’in geri dönüşü olarak öne çıkıyor. Yenilenen yüzü ve konumlandırmasıyla Çelik, markanın 70. yılında birçok farklı mecrada yeniden tüketicilerle buluşacak. Arçelik’ten 70. Yıla Özel Çekiliş Arçelik, iletişim kampanyasının yanı sıra 70. yıl kutlamaları kapsamında hayata geçirdiği yeni çekiliş kampanyasıyla da tüketicilerinin hayatlarına değer katacak hediyeler sunmayı hedefliyor. OLIZ uygulamasından kayıt yapılarak 31 Mayıs 2025 gün sonuna kadar katılım sağlanabilecek kampanya kapsamında tüketiciler, Arçelik mağazalarından veya arcelik.com.tr üzerinden yaptıkları her 10.000 TL’lik alışveriş için 1 çekiliş hakkı kazanabilecek. Arçelik’in 70. Yıl Çekişi ile 1 kişi Ford Mustang Mach-E, 1 kişi Ford Focus, 70 kişi Arçelik TV, 70 kişi Arçelik kurutma makinesi, 70 kişi Arçelik buzdolabı, 70 kişi Arçelik çamaşır makinesi, 70 kişi Arçelik bulaşık makinesi, 7 kişi 200.000 TL değerinde Arçelik hediye çeki kazanma şansına sahip olacak. Çekiliş ile ilgili detaylı bilgiye www.arcelik.com.tr/arcelik-70-yil-cekilis-kosullari üzerinden ulaşılabiliyor. 70. Yıl Entegre İletişim Kampanyası: Reklamveren: Arçelik Reklamveren Temsilcisi: Mehmet Tüfekçi, Pelin Hekimoğlu, Özdem İkizer Yüken, Ece Barak, Gözde Kirazlı Attila, Berkay Çeteci Reklam Ajansı: Sharpcake Ajans Başkan Yardımcısı: Bahar Taştan Yönetici Kreatif Direktör: Odisseas Sevsevme Kreatif Ekip Lideri: Hikmet Sungur Kreatif Ekip: Buğçe Onur Yıldırım, Cemre Aslan Yönetici Tasarım Direktörü: Uğur Yontucu Tasarım Ekip Lideri: Emre Can Şahin Tasarım Ekibi: Mehmet Furkan Çıtak Motion Ekip Lideri: Sedat Kaymaz Motion Ekibi: Deren Demirci Yönetici Strateji Direktörü: Pamir Gündüz Stratejik Planlama: Güzin Turgut, Kübra Aksoy Marka Direktörü: Buşra Açıkelli Marka Yöneticisi: Murat Turgut Ajans Prodüktörü: Mert Bilen Yönetici İçerik Direktörü: İpek Tığlı Sosyal Medya Direktörü: İpek Başbuğ Sosyal Medya Ekibi: Begüm Canbaz Prodüksiyon Şirketi: Dat Film London Yönetmen: Gazali Görüryılmaz Yapımcı: Tuğba Selvitopu Editör: Tonic Effects Post Prodüksiyon: Sinefekt Müzik: electrip-jingles Marka Medya Ajansı: Mindshare, Ingage Makalenin tamamını görüntüle
-
Max'in adı yeniden HBO Max olacak
Warner Bros. Discovery (WBD), iki yıl önce HBO Max ismini bırakarak "Max" adını verdiği, ülkemizde de geçtiğimiz nisan ayında kullanıma açılan dijital yayın platformunu, bu yaz itibarıyla yeniden HBO Max olarak adlandıracağını açıkladı. Şirketin New York'ta düzenlediği reklamveren sunumunda duyurulan bu değişiklik, izleyici alışkanlıklarına ve marka algısına dair yapılan değerlendirmelerin sonucunda alındı. 2023'te yayına başlayan Max, HBO’nun yanı sıra Discovery Channel, Food Network, CNN, TLC ve HGTV gibi WBD’ye ait diğer içerikleri de bir araya getirerek "herkese hitap eden" bir platforma dönüşmeyi hedeflemişti. Ancak HBO markasının kaldırılması, birçok izleyici tarafından tepkiyle karşılandı. Şirket şimdi rotasını tekrar "kaliteli içerik" vaadine çeviriyor. WBD'nin içerikten sorumlu CEO'su Casey Bloys, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Geldiğimiz noktada HBO Max ismi, kullanıcıya sunduğumuz değeri çok daha iyi temsil ediyor. Bu isim, benzersiz ve ödemeye değer içerik sunma vaadimizi yeniden net şekilde ifade ediyor" dedi. WBD Başkanı ve CEO'su David Zaslav ise, "HBO, medya dünyasında kalitenin adı. Bu markayı geri getirerek büyümemizi daha da hızlandıracağız" ifadelerini kullandı. Şirketin yayın birimi, son iki yılda kârlılığını 3 milyar dolar artırdı ve sadece son bir yılda 22 milyon yeni abone kazandı. WBD, platformun 2026 yılına kadar 150 milyon aboneye ulaşacağını öngörüyor. İki yıl önce yapılan isim değişikliği, HBO'nun "ağırlıklı olarak yetişkinlere yönelik" algısından uzaklaşmak ve daha geniş kitlelere hitap eden bir platform yaratmak amacıyla yapılmıştı. Ancak görünüşe göre bu strateji, kullanıcılar nezdinde beklenen etkiyi yaratmadı. Discovery'nin reality şovları gibi aile dostu içerikler, platformun büyümesinde kalıcı bir katkı sağlayamadı. Yeni isim değişikliği, HBO markasının hâlâ güçlü bir izleyici sadakatine sahip olduğunu ve şirketin yayın stratejisinde artık nicelikten çok niteliğe odaklanacağını gösteriyor. Makalenin tamamını görüntüle
-
Webasya OnePlus Pad 2 Pro Güçlü Özellikleriyle Tanıtıldı
OnePlus, Çin’deki yeni amiral gemisi tableti OnePlus Pad 2 Pro tablet modelini resmen duyurdu. Geçtiğimiz ay tanıtılan OPPO Pad 4 Pro ile benzer donanımsal özellikler taşıyan cihaz, hem tasarımı hem de performans odaklı yapısıyla dikkat çekiyor. Yeni model, 13.2 inç 3.4K çözünürlüklü LCD ekran ile geliyor. Bu ekran 144Hz yenileme hızı sunarak hem günlük kullanımda akıcılığı hem de oyunlarda yüksek performansı garantiliyor. Tablet, Snapdragon 8 Gen Elite yonga setiyle güçlendirilmiş ve 16 GB’a kadar RAM ile desteklenmiş. Oyun odaklı optimizasyonlarla birlikte, kullanıcılar 2.1K çözünürlükte ultra yüksek görüntü kalitesi ve 120 FPS kare hızına ulaşabiliyor. Ses tarafında cihazda sekiz hoparlör (4 orta bas + 4 ultra geniş bant tweeter) yer alıyor ve Dolby Atmos desteği ile zengin bir ses deneyimi sunuluyor. Android 15 tabanlı ColorOS 15 işletim sistemiyle çalışan tablet, arka ortada konumlandırılmış 13 MP’lik tek arka kamera, 5,97 mm inceliğinde metal yekpare kasa ve 67W SuperVOOC hızlı şarj destekli 12.140 mAh kapasiteli batarya ile geliyor. Ayrıca cihazla birlikte sunulan NFC destekli akıllı dokunmatik klavye, tableti daha üretken bir hale getiriyor. Tablet, 5G iletişim paylaşımını da destekliyor ve kullanıcı telefonuna yakın olduğunda otomatik olarak internete bağlanabiliyor. OnePlus Pad 2 Pro özellikleri 13,2 inç (3392 x 2400) 3,4K 144Hz ekran, 315 PPI, Dolby Vision, 900 nite kadar HBM parlaklık, 144/120/90/60/50/48/30Hz değişken yenileme hızı, 540Hz dokunmatik örnekleme hızı 4,32 Hz’e kadar çıkabilen sekiz çekirdekli Snapdragon 8 Elite 3nm işlemci, Adreno 830 GPU 8 GB / 12 GB / 16 GB LPDDR5X RAM, 256 GB / 512 GB UFS 4.0 depolama alanı Android 15 ve ColorOS 15 LED flaşlı 13 megapiksel arka kamera 8 megapiksel ön kamera USB Type-C Ses, 8 Hoparlör, Yüksek Çözünürlük sertifikası Boyutlar: 289,61 × 209,66 × 5,97 mm; Ağırlık: 675 g Wi-Fi 7 802.11 be (2,4 GHz + 5 GHz), Bluetooth 5.4, USB Type-C USB 3.2 Gen1 @ 5 Gbps, 5G paylaşım, NFC 12140mAh büyüklüğünde ve 67W SuperVOOC hızlı şarj destekli pil 20 Mayıs itibariyle satışa sunulacak olan tabletin fiyatına gelince: 8GB+256GB – 3199 yuan (443 dolar)) 12GB+256GB – 3499 yuan (485 dolar) 12GB+512GB – 3799 yuan (527 dolar) 16GB+512GB – 3999 yuan (554 dolar) Akıllı Dokunmatik Klavye – 699 yuan (97 dolar) OnePlus Smart Stylus Pro – 499 yuan (69 dolar) Koruyucu kılıf – 199 yuan (27 dolar) OnePlus Pad 2 Pro Güçlü Özellikleriyle Tanıtıldı yazısı ilk önce TeknoBurada üzerinde ortaya çıktı. Foruma kayıt ol makalenin tamamını görüntüle
-
Zes ve Solarşarj, şarj istasyonlarını karşılıklı erişime açtı
Elektrikli araç kullanıcıları artık Zes ve Solarşarj uygulamaları üzerinden her iki markanın şarj istasyonlarına da erişebiliyor. Zes ile Solarşarj arasında yapılan roaming iş birliği sayesinde şarj altyapıları birbirine entegre edildi. Bu ortaklıkla birlikte kullanıcılar, ister Zes ister Solarşarj uygulamasını kullansın, tek bir uygulama üzerinden hem kendi ağına hem de partner ağın istasyonlarına ulaşabiliyor. Yani ek bir uygulama ya da hesap oluşturmaya gerek kalmadan, mevcut uygulama üzerinden şarj işlemleri yapılabiliyor. Şarj işlemi sırasında performans verileri anlık olarak takip ediliyor; işlem bittiğinde ise “Şarjı Durdur” butonuyla süreç tamamlanıyor. Yapılan tüm işlemler uygulamanın “Roaming” sekmesinden görülebiliyor. Zes CEO’su İnanç Salman, bu anlaşmayla Türkiye genelinde şarj ağı erişimini genişlettiklerini ve e-mobilite dönüşümünü hızlandırmayı hedeflediklerini belirtti. Solarşarj Yönetim Kurulu Başkanı Utku Korkmaz ise bu iş birliği sayesinde, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen elektriğin doğrudan araçlara ulaştırılmasının önünü açtıklarını söyledi. Hatırlarsanız dün de Eşarj ve Trugo, roaming uygulamasını başlattıklarını duyurmuştu. Bu iş birliği sayesinde kullanıcılar, iki markanın şarj istasyonlarını tek bir üyelikle, ek ücret ya da komisyon ödemeden kullanabiliyor. Hem Eşarj ve Trugo hem de Zes ve Solarşaj arasında yapılan roaming anlaşmaları, sürdürülebilir ulaşımın yaygınlaşmasına katkı sunmayı amaçlıyor dersek yanlış olmayacaktır. Muhtemelen bu alanda ilerleyen dönemde benzer iş birliklerini görmeye devam edeceğiz. Makalenin tamamını görüntüle
-
Webasya Alt Amiral Gemileri İçin MediaTek Dimensity 9400e Tanıtıldı
MediaTek, yeni üst segment işlemcisi Dimensity 9400e ile sahne aldı. TSMC’nin 4nm süreciyle üretilen işlemci, tamamen büyük çekirdek mimarisi (1x Cortex-X4 + 3x Cortex-X4 + 4x Cortex-A720), 12 çekirdekli Immortalis-G720 GPU ve donanım tabanlı ışın izleme desteğiyle geliyor. Yeni işlemci, 7.3 Gbps Wi-Fi, 5 km menzilli Bluetooth 6.0 ve 8533 MHz LPDDR5X bellek desteğiyle dikkat çekiyor. UFS 4.0 ve cihaz içi yapay zekâ hızlandırma da destekleniyor. MediaTek’in yeni kare hızı dönüştürücüsü sayesinde %40 daha az güç tüketimiyle 120 FPS oyun deneyimi sunuluyor. AnTuTu’da 2,45 milyon puanı aşan 9400e ilk olarak Realme GT 7 ve OnePlus Ace 5 Racing Edition modellerinde yer alacak. MediaTek, 9400e ile hem oyunculara hem de ileri düzey kullanıcılara iddialı bir performans vadediyor. MediaTek Dimensity 9400e özellikleri 1 x 3,4 GHz’e kadar ARM Cortex-X4 çekirdeği + 3 x 2,85 GHz’e kadar ARM Cortex-X4 çekirdeği + 4 x 2,0 GHz’e kadar Cortex-A720 çekirdeği 8MB L3 önbellek +10MB SLC Arm Immortalis-G720 MC12 GPU MediaTek APU 790 (Üretici Yapay Zeka) TSMC’nin üçüncü nesil 4nm süreci 180 Hz’de WQHD ve 120 Hz’e kadar 4K 320MP’ye kadar kamera, Imagiq 990 Güvenli İşlemci, HWRoT, Arm bellek Etiketleme Uzantısı (MTE) Teknolojisi, CC EAL4+ Yetenekli, FIPS 140-3f, Çin DRM 6GHz altı (FR1), mmWave (FR2), 2G-5G çok modlu, 5G-CA, 4G-CA, 5G, FDD / TDD, 4G FDD / TDD, TD-SCDMA, WDCDMA, EDGE, GSM 5G/4G Çift SIM Çift Aktif, SA ve NSA modları; SA Seçenek2, NSA Seçenek3 / 3a / 3x, NR FR1 TDD+FDD, DSS, FR1 DL 4CC 300 MHz’e kadar 4×4 MIMO, FR2 DL 4CC 400 MHz’e kadar, 256QAM FR1 UL 2CC 2×2 MIMO, 256QAM NR UL 2CC, R16 UL Geliştirme, 256QAM VoNR / EPS geri dönüşü GPS L1CA+L5+ L1C, BeiDou B1I+ B1C + B2a +B2b, Glonass L1OF, Galileo E1 + E5a +E5b, QZSS L1CA+ L5, NavIC L5 Wi-Fi 7 (a/b/g/n/ac/ax/be) uyumlu, 2T2R, Wi-Fi 7 üç bantlı eşzamanlılığı (5 veri akışı) destekler ve teorik olarak 7,3 Gbps’ye kadar tepe iletim hızına sahiptir Çift Bluetooth motoruna sahip Bluetooth 6.0, görüş hattı içindeki cep telefonları arasındaki Bluetooth bağlantı mesafesini 5 kilometreye kadar uzatmayı destekler 9600Mbps’ye kadar LPDDR5T belleği destekler, UFS 4.0 + MCQ Alt Amiral Gemileri İçin MediaTek Dimensity 9400e Tanıtıldı yazısı ilk önce TeknoBurada üzerinde ortaya çıktı. Foruma kayıt ol makalenin tamamını görüntüle
-
TaleMonster Games, General Catalyst liderliğinde 7 milyon dolar yatırım aldı
Peak Games’de yıllarca beraber çalışmış deneyimli bir ekip tarafından kurulan TaleMonster Games, General Catalyst liderliğinde gerçekleşen tohum yatırım turunda 7 milyon dolar yatırım aldı. Yatırım turuna a16z Speedrun, Arcadia ve Ludus Ventures da katıldı. Mobil oyunlara farklı bir soluk getirmeyi amaçlayan TaleMonster Games, yeni yatırımıyla ekiplerini büyütmeyi ve teknik altyapılarını geliştirmeyi planlıyor. Amaçları, oyun üretimini daha sistematik hale getirerek, oyunculara beklenmedik deneyimler sunan yapımlar ortaya koymak. TaleMonster Games’in kurucu ortağı ve CEO’su İrem Sümer, ekiplerini şu sözlerle tanımlıyor: “Oyuna tutkuyla bağlı, merakı yüksek bir ekibiz. TaleMonster’ı kurmamızın sebebi, sevdiğimiz oyunlarda bir şeylerin eksik olduğunu fark etmemizdi. Mobil oyunlar artık fazlasıyla tahmin edilebilir hale geldi. Biz ise oyunculara, sürprizlerle dolu ve gelişen bir deneyim sunmak istiyoruz.” Kurucu ekip, geçmişte Peak Games gibi önemli stüdyolarda görev almış, sektördeki en başarılı projelerde yer almış isimlerden oluşuyor. Teknik bilgi birikimlerini yaratıcı fikirlerle birleştirerek, bugünün oyuncularının beklentilerini karşılamayı hedefliyorlar. “Mobil oyuncular artık çok daha seçici. Bir oyunun özenle yapılıp yapılmadığını hemen anlayabiliyorlar,” diyen Sümer, her projenin oyuncunun ilgisine ve zamanına değer vermesi gerektiğini vurguluyor. Her yıl binlerce oyunun piyasaya çıktığı ve çoğunun kısa sürede unutulduğu bir sektörde, TaleMonster kalıcı bir kültür oluşturmayı amaçlıyor. Tek bir hit oyunla yetinmeyen ekip, uzun vadede birden fazla dikkat çeken yapım üretmek istiyor. Bu vizyonun ilk örneği olan Match Valley, kullanıcıların günlük ortalama 52 dakikasını geçirdiği bir oyun olarak dikkat çekiyor. Makalenin tamamını görüntüle
-
Webasya iPhone’un 20. Yaşı Yepyeni Bir Ekranla Kutlanacak
Apple, iPhone’un 20. yılına özel olarak geliştireceği yeni modelde şimdiye kadar görülmemiş bir ekran tasarımı üzerinde çalışıyor. Şirketin bu özel sürüm için planladığı yeni nesil ekran, dört kenardan da kavisli olacak şekilde tasarlanıyor. Böylece hem yanlardan hem de üst ve alt kısımlardan tamamen çerçevesiz bir görünüm sunulması hedefleniyor. Bu değişim, iPhone X’ten bu yana en büyük tasarım yeniliği olarak değerlendiriliyor. Yeni ekran yapısının yanı sıra, Apple’ın enerji verimliliğini artırmak için ekran teknolojisini de güncelleyeceği belirtiliyor. Mevcut 28nm düz yapı yerine, 16nm FinFET süreciyle geliştirilen OLED ekran sürücü devreleri kullanılacak. Bu sayede ekranın daha az enerji harcaması sağlanacak ve cihazın içinde çalışacak yapay zekâ destekli sistemler için daha fazla kaynak ayrılabilecek. Tüm bu çalışmalar, Apple’ın 2027’deki büyük dönüşümüne zemin hazırlıyor. Çerçevesiz iPhone İçin Yeni Teknolojiler Hazırlanıyor Apple’ın tamamen çerçevesiz ve dört kenardan kavisli ekran tasarımını hayata geçirebilmesi için çözmesi gereken teknik zorluklar bulunuyor. Ön kamera, sensörler ve hoparlör gibi donanımların ekrana entegre edilmesi bu süreçte en önemli adımlardan biri olacak. Şirketin bu sorunları aşmak için ekran altı Face ID teknolojisini devreye alması bekleniyor. Bu teknoloji ilk olarak iPhone 18 Pro ve Pro Max modellerinde küçük bir ön kamera deliğiyle kullanılacak, böylece çerçevesiz tasarıma geçiş adım adım başlayacak. Ekran altı ön kameralar için Apple, Güney Koreli tedarikçisi LG Innotek ile birlikte özel bir sistem geliştiriyor. “Freeform optik” adı verilen çoklu lens sistemi, ekran altına yerleştirilen kameraların neden olduğu ışık kaybını ve görüntü bozulmalarını azaltmayı hedefliyor. Böylece hem ekran bütünlüğü korunacak hem de kamera kalitesinden ödün verilmeyecek. Bu sistemin, çalışmadığı zamanlarda ekran üzerinde hiçbir iz bırakmadığı belirtiliyor. Yeni tasarımın yalnızca görsel değil, yapısal açıdan da bazı riskler taşıdığı vurgulanıyor. Ekranın dört kenardan da kavisli olması, düşmelere karşı daha hassas kırılma noktaları yaratabilir. Apple’ın bu yüzden daha dayanıklı malzemeler ve koruyucu teknolojiler geliştirmesi bekleniyor. Ayrıca, fiziksel çerçevenin olmaması kullanıcı alışkanlıklarını da etkileyecek. Bu nedenle yanlış dokunmaları önlemek için yeni nesil bir temas algoritması üzerinde çalışıldığı belirtiliyor. iPhone’un 20. Yaşı Yepyeni Bir Ekranla Kutlanacak yazısı ilk önce TeknoBurada üzerinde ortaya çıktı. Foruma kayıt ol makalenin tamamını görüntüle
-
Webasya ZEISS Araç Camlarını Akıllı Ekranlara Dönüştürüyor
ZEISS, 2025 Şanghay Uluslararası Otomobil Fuarı’nda tanıttığı yeni akıllı cam çözümünü ilk kez Çin’de detaylı şekilde sergiledi. Şirketin holografik teknolojilere dayalı bu sistemi, otomobillerin ön camı ve yan camlarını interaktif bilgi-eğlence arayüzlerine dönüştürüyor. Bu teknoloji, sürüş görüşünü etkilemeden, içeriklerin şeffaf camlar üzerinden yansıtılmasını mümkün kılıyor. ZEISS, 80’den fazla temel patente, yüksek hassasiyetli mikro-nano üretim altyapısına ve optik-holografi alanındaki onlarca yıllık deneyimine dayanarak, bu camları seri üretime uygun hâle getirdi. Hologramların üretiminde temel prensip, lazer ışınlarının aynalarla yönlendirilip fotopolimer malzeme üzerine yazılmasıyla çalışıyor. Bu sayede fiziksel nesneye ihtiyaç olmadan, referans ışıkla oluşturulan görüntüler ekrana yansıtılabiliyor. ZEISS Akıllı Cam Teknolojisiyle Kokpiti Baştan Tanımlıyor ZEISS Microoptics, hologram katmanlarına ek bilgi yazabilen ve bu katmanları “roll-to-roll” işlemle çoğaltabilen bir üretim sistemi geliştirdi. Bu teknoloji, araç camları üzerinde üç farklı görüntü alanı oluşturulmasına imkân tanıyor: sürücü göstergeleri, GPS navigasyon ekranı ve ön yolcuya özel eğlence ekranı. Bu alanlar araç kapalıyken tamamen şeffaf kalıyor; motor çalıştığında ise içerikler net bir şekilde görüntülenebiliyor. Görüntüleme alanlarının hassas şekilde kontrol edilmesi, dikkat dağınıklığını önlemede büyük rol oynuyor. Örneğin, ön yolcu için gösterilen içerikler sadece o koltuktan görünürken, sürücünün görüşü etkilenmiyor. Görüntü parlaklığı ise 12.000 nit seviyesine kadar ulaşabiliyor. Bu parlaklık seviyesi, doğrudan güneş ışığı veya değişken ışık koşullarında dahi ekranın okunabilirliğini koruyor. Projeksiyon birimi ise yalnızca 1 litrelik hacimde çalışıyor; bu da geleneksel head-up display sistemlerine kıyasla çok daha az yer kapladığı anlamına geliyor. ZEISS, gösterge paneline bu projeksiyonlardan üç adet yerleştirerek fiziksel ekran ihtiyacını tamamen ortadan kaldırabiliyor. Ayrıca, ön cam dışında arka yolcu camları da içerik gösterimi için kullanılabiliyor ve TikTok gibi uygulamalardan videolar oynatılabiliyor. ZEISS Araç Camlarını Akıllı Ekranlara Dönüştürüyor yazısı ilk önce TeknoBurada üzerinde ortaya çıktı. Foruma kayıt ol makalenin tamamını görüntüle
-
Webasya Nothing Phone (3) Fiyatı Resmi Olarak Açıklandı, Bu Defa Üzdü
Nothing Phone (3), şirketin bugüne kadarki en pahalı ürünü olacak ve bu da teknoloji dünyasında tartışmalara yol açtı. Google’ın Android etkinliğinde sürpriz şekilde yer alan markalardan biri olan Nothing, yılın en çok beklenen akıllı telefonlarından biri olan Phone (3) ile yeniden gündemde. Şirketin kurucu ortağı Carl Pei, kısa bir video paylaşarak cihazla ilgili önemli bilgileri kamuoyuyla paylaştı. Carl Pei’nin açıklamalarına göre, Nothing Phone (3) yaklaşık 800 £ fiyat etiketiyle satışa sunulacak. Bu rakam, cihazın şirketin şimdiye kadar çıkardığı en pahalı telefon olacağı anlamına geliyor. Ironik olan ise; Carl Pei’nin daha önce kurucusu olduğu OnePlus markasının “amiral gemisi katili” sloganıyla orta sınıf fiyatlara üst düzey özellikler sunmasıyla tanınması. Her ne kadar Phone (3), teknik olarak orta sınıf bir cihaz olarak konumlandırılsa da Pei, telefonun “birinci sınıf malzemeler, önemli performans artışları ve cihazı bir üst seviyeye taşıyacak gelişmiş yazılımlarla” donatıldığını söylüyor. Bu da cihazın neden bu kadar yüksek fiyatlandırıldığını açıklıyor. Nothing’in karakteristik şeffaf tasarım dili korunmaya devam edecek gibi görünüyor. Bu özgün tasarım anlayışı sayesinde markanın ürünleri, piyasadaki diğer cihazlardan kolayca ayırt edilebiliyor. Ancak yeni fiyatla birlikte kullanıcıların beklentisi de ciddi anlamda yükselecek. 800 £ fiyat etiketiyle Nothing Phone (3), doğrudan Apple ve Samsung gibi devlerin amiral gemisi modelleriyle rekabet edecek. Bu da cihazın pazarda yer edinmesini zorlaştırabilir. Üstelik bir önceki model olan Phone (2), 580 £ / 600 $ fiyatla satışa sunulmuştu. Yeni modelin ABD fiyatının da 800 $ civarında olması bekleniyor. Sonuç olarak, Nothing Phone (3)’ün bu yüksek fiyatı haklı çıkaracak kadar etkileyici olup olmayacağı henüz net değil. Ancak şurası kesin: Carl Pei ve Nothing, riskli ama cesur bir adım atıyor. Nothing Phone (3) Özellikleri Tasarım: Şeffaf cam arka yüzey, Glif ışık şeritleriyle daha fazla kişiselleştirme, üçüncü parti yazılımlarla Glif entegrasyonu (bildirimler, çağrılar, müzik vb.), alüminyum çerçeveler, daha ince ekran çerçeveleri Ekran: 6.7 inç OLED panel, LTPO teknolojisi (1–120 Hz dinamik yenileme hızı) İşlemci: Snapdragon 8s Gen 3 (önceki modele göre daha hızlı, verimli, güçlü yapay zeka işlemleri) Yazılım: Android 15 tabanlı Nothing OS 3.1 Batarya ve Şarj: 5000 mAh batarya, 65W kablolu hızlı şarj, 15W kablosuz şarj desteği Kamera: 50 megapiksel ana sensör, 50 megapiksel ultra geniş açılı sensör ve muhtemelen telefoto modül (zoom için) Nothing Phone (3) Fiyatı Resmi Olarak Açıklandı, Bu Defa Üzdü yazısı ilk önce TeknoBurada üzerinde ortaya çıktı. Foruma kayıt ol makalenin tamamını görüntüle
-
İnsansı robotlar: Geleceğin iş gücü, kullanım alanları ve yatırım fırsatları
İnsansı robotlar 2060 yılına kadar dünya genelinde 3 milyar adede ulaşabilir. Bu dönüşüm, iş gücü dinamiklerini ve yatırım stratejilerini nasıl etkileyecek? Haberin devamını okumak için tıklayınız.Makalenin tamamını görüntüle
-
Google, Gemini'ı Wear OS'e ve Google TV'ye entegre ediyor
Google, yapay zeka destekli asistanı Gemini’ı Wear OS akıllı saatler ve Google TV’ye entegre edeceğini açıkladı. Android Show kapsamında yapılan duyuru, şirketin Google Asistan’ı kademeli olarak Gemini ile değiştirme planının bir parçası olarak değerlendirilebilir. Kullanıcılar telefonlarına ihtiyaç duymadan etkileşim kurabilecek. Bir yandan koşuya çıktıklarında ya da yemek pişirirken yalnızca saatleri aracılığıyla hatırlatmalar ayarlayabilecek ya da uygulamalara erişebilecek. Şirket ayrıca Gemini’ın, Google TV üzerinden kişiye özel içerik önerileri sunacağını duyurdu. Kullanıcılar, çocuklar için uygun filmler hakkında öneri alabilecek ya da eğitim videolarına kolayca ulaşabilecek. Gemini’ın Wear OS’e önümüzdeki aylarda, Google TV’ye ise yılın ilerleyen dönemlerinde gelmesi bekleniyor. Gemini, yalnızca saatler ve televizyonlarla sınırlı kalmayacak. Google, XR platformuna yönelik geliştirdiği Android XR’a da Gemini’yi dahil ediyor. Platform, yıl içinde piyasaya sürülmesi beklenen Samsung üretimi Project Moohan başlığıyla kullanılabilecek. Google, kullanıcıların bu cihaz aracılığıyla örneğin bir tatil planı oluştururken çevrelerine yayılan videolar, haritalar ve önerilerle zengin, etkileşimli bir deneyim yaşayabileceğini ifade ediyor. Gemini ayrıca Android Auto’ya da entegre edilecek. Kullanıcılar, araç sürerken şarj istasyonları hakkında bilgi alabilecek, gelen mesajların özetini dinleyebilecek ya da güncel haber başlıklarına ulaşabilecek. Analistler, Gemini’ın Google ekosistemi içinde giderek daha merkezi bir konuma yerleştiğine dikkat çekiyor. Yapılan duyurular, şirketin yapay zekayı yalnızca yazılım değil, donanım deneyiminin ayrılmaz bir parçası hâline getirme hedefini yansıtıyor. Makalenin tamamını görüntüle
-
Teknoloji dünyasının yeni gerçeği: Rekabet Kurumu artık her yerde
Rekabet Kurumu, teknoloji şirketlerinin gündeminde daha çok yer almaya başladı. Ben 2005- 2011 yılları arasında Rekabet Kurumunda çalışırken çoğu kişi ne iş yaptığımız bilmezdi. Şirketlere “yerinde inceleme” dediğimiz baskınlara gittiğimizde “Reklam Kurulu”ndan mı geldiniz, diye sorarlardı. Artık öyle değil. Bugün size teknoloji şirketleri rekabet hukukuna nasıl bakmalı, nelere dikkat etmeli, kısaca anlatacağım. Rekabet Kurumu, teknoloji şirketlerinin gündeminde daha çok yer almaya başladı. Ben 2005- 2011 yılları arasında Rekabet Kurumunda çalışırken çoğu kişi ne iş yaptığımız bilmezdi. Şirketlere “yerinde inceleme” dediğimiz baskınlara gittiğimizde “Reklam Kurulu”ndan mı geldiniz, diye sorarlardı. Artık öyle değil. Bugün size teknoloji şirketleri rekabet hukukuna nasıl bakmalı, nelere dikkat etmeli, kısaca anlatacağım. Üç Basit Madde ile Rekabet Hukuku Kuralları koyan üç maddeyi şöyle özetleyebiliriz: 1- Hakim durumunu kötüye kullanmak yasaktır (Madde 6): Dikkat edin hakim durumda olmak yasaktır, demiyorum. Teknoloji şirketlerinin çoğu zaten işi tabiatı gereği hakim durumda oluyor. Ünlü girişim sermayedarı Peter Thiel’in yatırım yaptığı girişimcilere dediği gibi “Rekabet, başarısızlığın havalı ismidir. (Competition is for the losers.)” Ancak pazara hakimseniz bundan sonra rakiplerinizi pazarın dışına itmek için yapacağınız birçok uygulama rekabet ihlali olabilir. Mesela, bir ürünü diğerine bağlamak, mesela seçici indirimlerle pazarı kapamak, bazı verilerinizi rakiplerinize açmamak, vb. 2- Rekabeti kısıtlayan anlaşmalar yasaktır (Madde 4): Bu anlaşmaların en basiti rakiplerinizle masaya oturup fiyat tespiti yapmanız veya arz miktarını tespit etmeniz, müşterileri paylaşmanız. Bu tip işler teknoloji işlerinde pek görülmüyor. Ancak rekabeti kısıtlayan anlaşma kavramını sadece yatay anlaşmalarla sınırlandırmamak lazım. Dikey anlaşmalar, yani mesela bir e-ticaret platformunun satıcılarıyla yaptığı anlaşmalar da pazarı kapatıcı etki doğuruyorsa ihlal olabilir. Bayinizde yeniden satış fiyatı tespit etmeniz rekabet ihlali olabilir. Bir de son yıllarda hem dünyada hem Türkiye’de ortaya çıkan ve birçok rekabet soruşturmasına konu olan “insan kaynağı” anlaşmaları var: Eğer rakiplerinizle “Bir sürü derdin için birbirimizin elemanını ayartmayalım.” diye sohbet ediyorsanız kapınızda Rekabet Kurumunu bulabilirsiniz. 3- Rekabeti kısıtlayacak birleşme ve devralmalar yasaktır: Teknoloji şirketleri iki şekilde büyürler: Ya yeni kullanıcı kazanmak için reklam yaparlar, indirim / cash-back gibi ödüller verirler. Buna organik büyüme denir. Ya da başka şirketleri satın alırlar. Bu şirketler doğrudan rakipleri olabileceği gibi, dikey ilişkisi olan şirketler de olabilir. Rakibini satın alırsan onun kullanıcılarını da satın alarak büyümüş olursun. Bunun yerine mesela bir fintek şirketi olarak bir e-ticaret şirketini satın alırsan iki şirketin kullanıcı tabanı arasında ortak veri kullanarak yeni fırsatlar ortaya çıkarabilirsin. Şirketlerin girişim sermayesi fonlarından aldıkları parayla yaptıkları satın almalara “roll-up” deniyor. Bazen fonlar kendileri de böyle şirketleri satın alıp yan yana portföylerine katıyorlar. Sonra bunları birleştirip satınca daha çok para ediyor. Eskiden Rekabet Kurumunun bir satın almaya müdahale etmesi için bu satın almanın “hakim durum yaratılması veya mevcut hakim durumun güçlendirilmesi”ne neden olması gerekirdi. Basitleştirerek anlatırsak bir şirketin pazar payı %60 ise %10 daha pazar payı olan bir şirketi satın almasına izin vermeyiz deniyordu. Ancak eğer bir pazarda %30 payınız varsa, müşterilerinizin olduğu pazarda da %20 payı olan bir şirketi almanıza karışmayız, deniyordu. 2020’de Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un ilgili maddesi değiştirildi. Artık Rekabet Kurumunun “etkin rekabetin önemli ölçüde azaltılması” halinde devralmalara izin vermeme yetkisi var. Yani hakim durum oluşsa da olur oluşmasa da olur. 2022 yılında bir düzenleme daha yapıldı: Eskiden büyük balık küçük balığı yiyince izin gerekirdi, şimdi küçük balıklar da birleşse Rekabet Kurumu masada olacak. Özellikle yazılım, fintek ve oyun gibi hızlı büyüyen sektörlerde bu geçerli. İster rakibini al, ister tedarikçini al, ister müşterini al, istersen hiç münasebetin olmayan bir şirketi al; hepsi izne tabi. Silikon Vadisi'nden Ankara'ya: Ortak Sorunlar, Ortak Çözümler Bu kadar kural var, tam olarak ne oldukları da belli değil, diye korkmayın. Teknoloji girişimcilerine ve teknoloji şirketi yönetenlere rekabet hukukuyla ilgili tavsiyelerim şunlar: Rekabet hukuku konuları işinizi büyütürken ve yönetirken aklınızın bir köşesinde olsun. Sadece defansif değil, ofansif olarak da rekabet hukuku araçlarını kullanın. Mesela gerektiğinde rakiplerinizi şikayet etmeyi ihmal etmeyin. Bu şikayetleri gizli olarak da yapabilirsiniz. Çalışanlarınıza rekabet hukukuyla ilgili temel eğitim aldırın. Özellikle bir yerinde incelemede nasıl davranmaları gerektiğine dair mutlaka önceden fikirleri olsun. Rekabet Kurumu uzmanlarının cep telefonları dahil birçok cihazı incelemeyle ilgili geniş yetkileri var. Çalışanlarınız, aşk hayatları mesaj kutularından silinince kurtulacaklarını sanabilirler ama ama şirketinize büyük cezalar verilebilir. Bu tip romantik amatörlüklere düşmeyin. Mutlaka iyi bir danışmanla çalışın (Ben artık bu konulardan uzaklaştım, kendimi öneriyorum gibi anlaşılmasın.). Normalde çalıştığınız avukat rekabet hukuku uzmanı olmayabilir; bu da normal bir durum, aile hekiminizin cerrah olmaması gibi. Ben olsam, mutlaka daha önce Rekabet Kurumunda çalışmış bir danışmanla çalışırım. Bunun dışındakiler ameliyat yapmamış cerraha benzeyebilir. Makalenin tamamını görüntüle
-
Google, Gemini’ın Android Auto’ya entegre edileceğini duyurdu
Google, Android Auto destekleyen tüm araçlara yeni nesil yapay zeka çözümü Gemini'ı getirmeye hazırlanıyor. Şirket, 2025 I/O geliştirici konferansı öncesinde gerçekleştirilen Android Show etkinliğinde yaptığı açıklamada, önümüzdeki birkaç ay içinde Gemini’ın Android Auto’ya entegre edileceğini duyurdu. Yıl sonuna doğru ise Google’ın yerleşik işletim sistemi ile çalışan araçlar da Gemini’dan faydalanabilecek. Google, blog gönderisinde Gemini ile sürüş deneyimini daha verimli ve eğlenceli hale getirmeyi hedeflediğini belirtiyor. “Bu, araç içi deneyimde şimdiye kadar gördüğümüz en büyük dönüşümlerden biri olacak,” diyen Android for Cars Başkan Yardımcısı Patrick Brady, konferans öncesinde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Gemini’ın kullanıcı deneyiminde yaratacağı farkın altını çizdi. Gemini’ın Android Auto deneyiminde öne çıkacağı iki ana alan bulunuyor. Akıllı Sesli Asistan Gemini, Google Asistan’ın zaten sunduğu metin gönderme, müzik oynatma gibi işlevlerin ötesine geçerek çok daha gelişmiş bir sesli asistan olarak karşımıza çıkacak. Sürücüler veya yolcular, doğal dil işleme yetenekleri sayesinde daha doğal ve akıcı bir şekilde komutlar verebilecek. Üstelik Android Auto’yu kullanan kişinin telefon sahibi ile eşleştirilmesi gibi bir durum söz konusu olmayacak. Ayrıca Gemini, kullanıcıların tercihlerine göre kişiselleştirilebilecek. Örneğin, bir kişinin belirli bir dilde mesaj almayı tercih ettiğini hatırlayarak bu dili otomatik olarak kullanabilecek. Ayrıca yol üzerindeki restoranları, kullanıcıların belirttiği kriterlere göre listeleyip önerilerde bulunabilecek. Gemini Live Gemini’ın Android Auto’daki ikinci büyük entegrasyonu ise “Gemini Live” olarak adlandırılan özellik olacak. Bu özellik sayesinde yapay zeka, araç içinde her an aktif olacak ve kullanıcının isteklerine anında yanıt verebilecek. Brady, bu etkileşimlerin seyahat planları, çocuk dostu tarif önerileri veya Roma tarihi gibi konularda gerçekleşebileceğini belirtti. Elbette bu durum, dikkat dağınıklığına neden olabilir mi sorusunu da beraberinde getiriyor. Brady’e göre, Google, doğal dil işleme yetenekleri sayesinde Gemini’ın kullanıcıların dikkatini daha az dağıtacağını düşünüyor. Bunun, kullanıcılara daha hızlı ve kolay yanıt alma imkanı sunarak bilişsel yükü azaltacağını ifade etti. Google, Gemini’ın Android Auto ve Google Built-In ile çalışabilmesi için bulut tabanlı bir işlem altyapısından faydalanacak. Ancak Brady, performans ve güvenilirlik sorunlarını aşmak adına otomobil üreticileri ile iş birliği yaparak daha güçlü yerleşik donanım çözümleri üzerinde çalıştıklarını da belirtti. Gemini, ilk etapta Google’ın yapay zeka modellerinin zaten kullanılabildiği tüm ülkelerde aktif olacak ve 40’tan fazla dili destekleyecek. Makalenin tamamını görüntüle
-
TikTok, yapay zeka destekli AI Alive özelliğini tanıttı
TikTok, yapay zeka destekli ilk fotoğraftan videoya dönüştürme özelliğini duyurdu. “TikTok AI Alive” adı verilen bu yeni özellik, kullanıcıların TikTok Hikayeleri’nde statik fotoğrafları kısa videolara dönüştürmelerine olanak tanıyor. AI Alive, yalnızca TikTok’un Hikaye Kamerası üzerinden erişilebiliyor ve fotoğraflara hareket, atmosferik ve yaratıcı efektler ekleyerek kısa videolar üretiyor. TikTok, fotoğrafları animasyonlu videolara dönüştürme fikriyle kullanıcılarına yeni bir içerik üretim kapısı aralıyor. Örneğin, bir fotoğrafınızda gökyüzü, bulutlar ve deniz varsa, TikTok bu fotoğrafı bir videoya dönüştürerek gökyüzünün yavaşça renk değiştirmesi, bulutların süzülmesi ve dalga seslerinin eklenmesi gibi efektlerle canlandırabilir. Ya da bir grup selfie’nizi hareketlendirmek için jest ve mimikleri öne çıkarabilirsiniz. Nasıl kullanılır? Hikaye Kamerası’nı açmak için, gelen kutusu (Inbox) ya da profil sayfanızın üst kısmında yer alan mavi “+” simgesine dokunmanız yeterli. Ardından Story Albümü’nden bir fotoğraf seçin. Fotoğraf düzenleme sayfasının sağ tarafında beliren AI Alive ikonu üzerinden kolayca animasyon oluşturabilirsiniz. Videonuzu oluşturduktan sonra Hikayenizde paylaşmanız mümkün. Oluşturduğunuz AI Alive hikayesi, hem Keşfet (For You) hem de Takip Edilenler (Following) akışında, ayrıca profil sayfanızda görüntülenebilecek. Güvenlik ve şeffaflık ön planda TikTok, yapay zeka destekli içeriklerin güvenliği konusunda da dikkatli davranıyor. AI Alive ile oluşturulan videolarda AI-generated (yapay zeka ile üretilmiş) etiketi bulunacak. Ayrıca, bu içeriklere C2PA (Content Authenticity and Provenance Association) metadata eklenecek. Bu sayede, içerik TikTok dışına aktarılsa bile yapay zeka ile üretildiği kolayca tespit edilebilecek. Platform, kullanıcı güvenliği adına her bir içeriği çok aşamalı bir kontrol sürecinden geçiriyor. Yüklenen fotoğraf, kullanılan yapay zeka talimatları ve oluşturulan video, TikTok’un moderasyon teknolojisi tarafından inceleniyor. Ayrıca, içerik paylaşıldıktan sonra da topluluk kurallarını ihlal eden içeriklerin raporlanabilmesi için kullanıcılar aktif olarak teşvik ediliyor. TikTok, bu yeni özelliği duyurduğu blog yazısında şu ifadelere yer verdi: Güvenliği her zaman önceliğimiz olarak görüyoruz ve AI inovasyonlarımızda da aynı yaklaşımı benimsiyoruz. Bu teknoloji, yeni yaratıcı ifadeler için fırsatlar sunarken, topluluğumuzu korumak adına birçok güvenlik kontrolünden geçiyor. Bu doğrultuda, AI Alive videoları oluşturulmadan önce hem yüklenen fotoğraflar hem de yazılı AI üretim istekleri denetimden geçiyor. TikTok, bir milyardan fazla kullanıcısının yaratıcı potansiyelini artırmayı hedefleyen AI Alive ile, sosyal medya içeriklerini daha dinamik ve ilgi çekici hale getiriyor. Kullanıcılar artık sadece fotoğraflarını değil, anılarını ve hikayelerini de AI Alive sayesinde daha güçlü bir görsel anlatımla paylaşabilecekler. Instagram ve Snapchat’in metin tabanlı yapay zeka özelliklerine yanıt olarak geliştirilen bu yenilik, TikTok’un yaratıcı araçlarını daha da güçlendirdiğinin bir göstergesi. Snapchat de yakında fotoğraflardan video üretme özelliğini duyuracağını açıkladı. Ancak TikTok, bu alanda ilk adımı atan platform oldu. Makalenin tamamını görüntüle
-
Apple, gelecekte beyin implantlarına destek sunacak
Apple, sağlık teknolojisi alanındaki önemli bir adım atmaya devam ediyor. Şirket; iPhone, iPad, Mac ve Apple Vision Pro gibi cihazlarına yıl içinde sunulacak yeni erişilebilirlik özelliklerini duyurdu. Bu yenilikler, yalnızca yazılımsal gelişmelerle sınırlı kalmıyor. Şirket, insan-bilgisayar etkileşimini yeniden şekillendirebilecek bir teknolojiye de odaklanıyor. Apple, beyin-bilgisayar arayüzleri (BCI) geliştiren sağlık teknolojisi girişimi Synchron ile bir iş birliği yaparak nörolojik engelleri olan bireylerin, cihazlarını sadece düşünce gücüyle kontrol etmelerini mümkün kılmayı amaçlıyor. The Wall Street Journal’a göre, Apple bu amaca yönelik olarak Switch Control adlı yeni bir protokol üzerinde çalışıyor. Bu teknoloji, kullanıcıların sinirsel sinyalleri kullanarak iPhone ve diğer Apple cihazlarını yönetmelerine olanak tanıyacak. Ancak bu yenilikler yalnızca beyin implantlarıyla sınırlı değil. Şirket, erişilebilirliği tüm sistemde daha kolay hale getirecek bir dizi yeni özellik de sunuyor. Bunlar arasında, görme engelli kullanıcılar için braille not alma aracı olan Braille Access, kullanıcıların erişilebilir uygulamaları daha kolay bulmalarını sağlayacak Accessibility Nutrition Labels ve özellikle dikkat dağınıklığı yaşayan kullanıcılar için tasarlanmış Accessibility Reader gibi araçlar yer alıyor. Ayrıca Apple TV için Assistive Access adlı yeni bir erişilebilirlik uygulaması, ve farklı cihazlar arasında erişilebilirlik ayarlarını senkronize etmeye imkan tanıyan Paylaşılabilir Erişilebilirlik Ayarları gibi yenilikler de kullanıcıların deneyimini iyileştirecek. Makalenin tamamını görüntüle